27 Ekim 2015 Salı

KUŞU'nun MÜCADELESİ KURU BİR İNAT DEĞİLDİR.


(Bir yıl önce bugün yayınlanan yazı)
TÜRKİYE TARİHİNDE BİR İLK OLAN KUŞU'nun MÜCADELESİ KURU BİR İNAT MI?
Bu yazı üç seçimdir topyekün haklı olduklarına inandıkları beldelik davası sebebi ile sandığa gitmeyen kuşuluların Cumhurbaşkanlığı Seçimine gitmemeleri veya verdikleri mücadelenin KURU BİR İNAT olduğunu ifade edenlere ithafen yazılmıştır.
"Kuşuluların gereksiz bir inat içinde . Devletin kanununa herkes için geçerli.Kuşu için özel kanun mu çıkar.Gereksiz inadı bıraksınlar " diyenler sanırım Kuşu köy olmasın Platformunun kurulduğu 9 Kasım 2013 tarihinden bu yana gerek internet ortamında gerek yerel ve ulusal basında kendi imkanları ile siyasi temaslarla ve gerçekleştirdiği 15 farklı demokratik tepkilerinde ifade ettikleri kanuni dayanakları hakkında bilgisi olmayanlar.yani süreç ile ilgili yeterli bilgisi bulunmayanlardır.Yanılıyorlar Çünkü Evrensel bir gerçek vardır ki yanılmanın en büyük sebebi bilgi yetersizliğidir. Oysa ki bu mücadele kuru bir inat değil kanuni bir çok dayanağı olan bir mücadeledir.KUŞULULAR Kanuni ve yasal dayanakları olan demokratik sınır ve kurallar içinde verilen demokratik bir hak arama mücadelesinde bunu defalarca ifade etmiş olmalarına rağmen bir kez de özetle bu yazıda belirtmekte fayda olduğunu düşünmekteyiz.
1-2011 yılında depremle birlikte Kuşudan 400 e yakın göç ve artçı depremler bittikten hayat normale girdikten sonra 2012 yılı boyunca 517 geri göç nüfus müdürlüğü verileri ile resmi olarak sabittir.Mücbir(zorlayıcı-zorunlu) bir güç olan deprem doğal bir afettir ve afetler kanunların istisnası sayılabilir. 2011 nüfusu TÜİK tarafından 1899 olarak açıklanan KUŞU'nun 2012 nüfusu 2207,2013 nüfusu 2158 olup 442 sayılı köy kanunumuzun 1.maddesine göre kasaba olarak tanımlanmaktadır. Depremzede olduğu içinde 6360 ın geçici 2.maddesinden muaf tutulması gerekmektedir.
2-6360 sayılı kanunun kabul edildiği 12 kasım ile yayımlandığı 6 aralık tarihlerinde birleşme işlemi ile nüfusunu 2000 üzerine çıkaran 33 belde tüzel kişiliğini devam ettirirken aynı tarihte Depremzede Kuşu’nun nüfusunun 2000 in üzerinde olduğu resmi verilerle sabittir. Bu Anayasamızın eşitlik ilkesine aykırıdır.
3-Ayrıca 11 ay önceki TÜİK verisinin alınması kanunun 330 gün geriye yürütülmesine sebep olmuştur.Oysaki evrensel hukuk ilkesi olarak hiçbir kanun geçmişe yürütülemez.Kanunun çıktığı tarihteki nüfus esas alınmalıydı tıpkı Ordu ilinin 12 mart 2013 nüfusu esas alınarak büyüksehir olduğu gibi Ordu için en son TÜİK verisi esas alınmış olsa 2012 nüfusu 741 bin olduğundan büyükşehir olamadığı için 2 ayda nüfus taşınmış ve 750 bini aştığı tarihte önerge verilerek 13 mart 2013 te büyükşehir statüsü kazanmıştır. Anayasanın 10. Maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesi gereğince” devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar” demektedir. Buna göre davalı idare işleminin anayasa ve dolayısıyla açıkça yasaya aykırı olduğu aşikardır.
Suçta ve cezada kanunilik ilkesinde olduğu gibi Anaya Mahkemelerinin kararlarının kanunların geçmişe nasıl uygulanmıyorsa bu kanununda geçmişe şamil olması gerekmektedir. Hiçbir kanun geçmişe atıf yapamaz.
4-Resmî kayıtlara göre 2012 yılı nüfusu 2207 ve 2013 yılı nüfusu 2158 ve 1642 seçmeni olan Kuşu Beldesinin köy muhtarı seçecek olması, 442 sayılı Köy Kanununun 1.maddesine aykırıdır. Ayrıca 2011 yılında nüfusu 2000’in üzerinde olduğu için belde kalan yaklaşık 230 beldenin 2013 yılı nüfusu 2000’in altında olmasına rağmen belediye tüzel kişiliğinin devam etmesi Anayasamızın eşitlik ilkesine ve hukuka aykırıdır.
5-Adrese Dayalı Nüfus Kayıt sistemi statik değil dinamik bir yapıdır ve gerçek bir nüfus sayımı değildir. Ancak 6360 sayılı kanunu Aralık 2012 ‘de yapılırken 2011 TÜİK verisinin alınması geçmişe dönük kanun uygulanması sonucunu doğurmaktadır ki , bu da İdare Hukukunun temel ilkelerine aykırıdır. Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonraki ilk TÜİK verisi tespiti olan 31 Aralık 2012 esas alınması gerekirken bu idari işlemin beldemin aleyhine yapılması hukuka aykırıdır.
Sonuç olarak Kuşuluların verdiği mücadele kuru bir inat değil kanuni dayanağı olan demokratik sınır ve kurallarda hukuki dayanaklarla yapılan bir hak arama mücadelesidir.
Kuşulular sadece beldelerini geri istemiyorlar. Ayrıca DEMOKRASİYE-ADALETE-HUKUKA ve DEVLETE olan güven ve inançlarını da geri istiyorlar.
25 Ocak 2014 te yaptıkları halk şurası ve istişare toplantısında aldıkları demokratik sınır ve kurallar içinde uyguladıkları kararı uygulamaya devam ediyorlar
Siyasi temaslara devam, Mahkeme sürecine devam demokratik tepkiye devam...
Ne zamana kadar ?Ümitleri bitene kadar veya Zafere kadar ...
Nasıl? İnatla mı? Hayır … Sabır ümit ve dua ile
KUŞU KÖY OLMASIN PLATFORMU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder